16 Şubat 2014 Pazar

Meclis’te 'KAN'lı gece!


14 Şubat Sevgililer Günü’ydü. Meclis’te CHP’li kadın vekilin dağıttığı kırmızı karanfiller günün iyi geçmesini temenni eder gibiydi. Dışarda hava soğuktu. Parlamentonun koridorlarında olağanüstü bir haraketlilik vardı. Dosyaların biri gidiyor; diğeri geliyordu. Kulislerde farklı bir telaş vardı. İktidar kulislerinde de muhalefet kulislerinde de 17 Aralık’tan sonra muhabbetin konusu aynıydı. Meclis 4 artı 4 artı 4 yasasından sonra en büyük düelloya sahne olacaktı. İktidar kararlıydı.  Bütün yargı camiasını yakından ilgilendiren HSYK yasası bu gece parlamentodan geçecekti. Anayasa değişikliği konusunda muhalefetten olumlu sinyaller alınamamıştı.  Komisyonda uçan tekmeler kavga gürültü geçen HSYK yasası Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmüştü ancak ikinci bölüm rafa kaldırılmıştı. Hatırlarsanız Bülent Tezcan bir önceki görüşmelerde AK Partili Oktay Saral’dan bir yumruk yemişti. İkinci bölümün görüşüleceği Genel Kurul’da yine bir kavga bekleniyordu. Neyse saatler ilerliyordu. Akşam 18.00 civarıydı. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, HSYK kanunun gündeme alındığını duyurdu. Meclis bir anda gerildi. CHP’li Hamzaçebi ‘bu teklif görüşülemez’ dedikten sonra birleşime 15 dakika ara verildi. Başkanlık divanı arkasında Bekir Bozdağ vardı. Muhalefete yasayı anlattı. Birleşim tekrar açıldı. İktidarın ölümüne bu yasayı geçireceği belliydi. Tavırları bunu anlatıyordu. Bu gece en ateşli muhalefeti CHP’nin yapması bekleniyordu; nitekim öyle oldu. MHP ise sadece konuştu. BDP ise ortalıkta bile yoktu. Zira AK Parti’ye verdikleri destek apaçık ortadaydı. 22. Maddeden görüşmeler başladı.


Saatler gece yarısına doğru ilerliyordu. Sinirler iyice gerilmişti. CHP her fırsatta yolsuzluk ve rüşvete atıfta buluyor, HIRSIZ kelimesini iktidar masalarına doğru savuruyordu. Öyle bir savurma ki kelime her söylendiğinde namludan çıkmış bir kurşun gibi AK Parti milletvekillerine saplanıyordu. Engin Altay çıktı kürsüye, bağırdı bağırdı cümlesinin sonunda ‘Burayı işgal ediyorum gelin indirin bakalım’ diye meydan okudu. Ö fkesi o kadar kabarmıştı ki Altay’ın olan su bardağına oldu. Masaya vurunca yumruğu Altay su bardağı yere düştü ve kırıldı. Sadık Yakut birleşime ara verdi. Birleşim açıldıktan sonra sahneye Kamer Genç çıktı. Kamer Genç de kürsü işgalinde bulundu; o da meydan okudu. Neyse ki Genç’in bu davranışlarına Genel Kurul çok alışıktı. Sadık Yakut kavga çıkmaması için sık sık ara veriyordu oturuma. Fırtına geliyordu belliydi; günlerdir yorgunluk stres öfke bütün vekilleri barut fıçısı gibi yapmıştı. Bülent Tezcan çıktı sahneye. Kürsüde konuşurken belliydi kavga çıkacağı. Çünkü konuşmasında Başbakana diktatör diyordu. AK Partililer Başbakan söz konusu olunca ayaklandı. Konuşma bitti, kavgayı önlemek için Sadık Yakut birleşime tekrar ara verdi.

KANLI KAVGA BAŞLADI

 
İşte ne olduysa bu saatten sonra oldu. Gece yarısını gösteriyordu saatler. Tezcan’ın etrafını AK Partililer sarmıştı. İdare amirleri kürsünün yanındaydı. Biz de basın locasından olup bitenleri izliyorduk. Çok kalabalıktı divanın önü. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay kabine sıralarındaydı. Diğer tarafta Bekir Bozdağ ve komisyon üyeleri vardı. İlk kıvılcım Bülent Tezcan’ın arkadan çekilmesiyle kendini gösterdi. Ondan sonra biranda karıştı başkanlık divanı önü. Allah ne verdiyse artık! AK Partililer CHP’liler birbirine girdi.  CHP’li Köktürk’ün burnu kırıldı, AK Partili Özçelik’in parmağı kırıldı. Yerde sürünenleri söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Tutanakları tutan stenograf kızlar kaçmak zorunda kaldı. Onların masası da işgal altındaydı. Küfürler havada uçuşuyordu. Genel Kurul’da onlarca vekil birbiriyle kavga ederken polisler hareketlendi ancak yasak olduğu için Genel Kurul’a giremiyorlardı. Sağ duyulu vekiller araya girmeye çalışıyor ancak nafile kavga iki saniye durup tekrar başlıyordu. Neyse ki kan görenler geri çekildi. CHP’li vekilin yüzü gözü kan içinde kalmıştı. Biraz olsun ortam sakinleşti ancak sert tartışmalar devam ediyordu. Yaralı 4 vekil hastaneye sevk edildi. Birleşim uzun süre açılamadı. 

KANLI KAVGA HSYK YASASINI DURDURAMADI



Meclis’teki kanlı kavga sonrası Genel Kurul’da çalışmalara devam edildi. Normalde bu tür kavgalardan sonra Meclis kapanır, atmosferin dağılması sağlanırdı ancak bu yasa iktidar için ölüm kalım meselesiydi. Mutlaka geçmeliydi. Öyle ki AK Partili Mustafa Elitaş, “Yasayı geri çekmemiz söz konusu değil” diyerek tutumlarını açıkça belli etmişti. Muhalefet kızgındı. Muhalefet grup başkanvekilleri en sert şekilde kürsüde yasayı eleştirdi. Özellikle anayasaya aykırı olduğu yönünde ısrarlıydılar. CHP sık sık yoklama isteyerek görüşmeleri zora sokmak istiyordu. Bu arada 35. Maddeye kadar gelindi. Sürpriz bir şekilde CHP önerge vererek müzakerelerin kapalı yapılmasını istedi. İstedikleri gibi oldu. Kapalı oturuma geçildi. Bizi dışarı çıkardılar. Saatler sabahın 06.00’ını gösteriyordu. Herkes çok yorulmuştu. Milletvekilleri masalarda uyuya kalmıştı. Artık sona yaklaşılmıştı. Muhalefetin aktif ya da pasif direnişi işe yaramadı. Yasanın oylanmasına geçildiğinde tarih 15 Şubat 2014’ü; saat ise 10.00 gösteriyordu. 210 kabul, 28 ret oyu ile HSYK yasası Meclis’ten geçti. Beşir Atalay teşekkür konuşması yaptı. Genel Kurul 20 saatlik randevunun ardından kapandı. Yüzde 58 evet oyu ile milletin değiştirdiği HSYK, 210 oy ile yeni yapısına kavuşturuldu. Top Cumhurbaşkanı'nda; internet yasası önünde duruyor, tavrı ne olur bilinmez ama ertesi gün atılan gazete başlıklarda şu yazıyordu: “TEKME TOKAT YARGI HÜKÜMETE BAĞLANDI” artık yorum sizin...

HÜSEYİN AYDIN