20 Temmuz 2013 Cumartesi

En zor mevsim: Sonbahar

Türkiye önümüzdeki günlerde zorlu bir dönemece doğru ilerliyor. Son yılların en çekişmeli seçimlerinden birini yaşayacak. Gezi Parkı olayları aslında seçim öncesi bir provaydı. Hükümet krizi yönetemedi; yönetemediği gibi o derin yapının eline de büyük koz verdi. Belki birileri bu olaylardan kendine göre bir rant elde etmek istese de yeni bir kaos planı için önemli bir klometre taşı elde etmiş oldular. Bütün planlar yerel seçimlere göre yapılıyor. İstanbul'da alt edilen AK Parti bir sonraki Cumurbaşkanlığı seçiminde sarsılmak istenecek ve genel seçimlerde tamamen yok edilmek istenecek. Aslında mevcut hükümeti yıkmak için son on yılda onlarca plan yapıldı. Ama parti bütün hesaplara karşı birlik ve bütünlüğünü önemli ölçüde korudu. Belki de bunun en önemli çimentosu Tayyip Erdoğan oldu. Zira o 'Bu trenden inen bir daha binemez' demişti. Gidenlerin birçoğu başarılı olamadı. Erkan Mumcu ve Abdüllatif Şener örneğinde olduğu gibi. Şimdilerde partiyi bölmek için birçok strateji devreye sokuluyor. En önemlisi Gül ile Erdoğan arasında uçurumlar oluşturmak ve Gül'ü Erdoğan'a karşı rakip olarak kullanmak. Eğer bunu başarırlarsa parti bölünmüş demektir. Bu da yıllardır bekledikleri ve temenni ettikleri istikrarsızlığın başlangıcı demektir. Her ne kadar hükümet diktatörlükle suçlansa da son on yılın istikrarındaki en önemli mihenk taşı koalisyonsuz bir iktidarın olmasıdır. Koalisyon dönemlerinden bu ülke çok çekti. Bugün bile vatandaşın evet dediği birçok konuya partiler hayır diyebiliyor. Sebep ne? Çünkü siyasi rekabet bunu gerektiriyor. İşte bütün hesaplar sonbahar için yapılıyor. Sonbahar belki de geçtiğimiz sonbaharlardan farklı bir mevsim olacak. PKK'nın eskisine göre siyasal alanda daha etkin olacağını kestirmek zor değil. Sokak isyanları artar ve PKK eskisi gibi saldırılarını artırırsa way halimize! Bekleyip göreceğiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder